Bu Haberi Yazdır

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İstiklal
Marşı’nın kabulünün 100. Yılı nedeniyle Malatya Valiliği tarafından açılan ‘On
Kıta Bir Vatan, İlelebed İstiklal’ temalı resim sergisinin açılışına ve İl Milli
Eğitim Müdürlüğü tarafından İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif
Ersoy’u Anma programına katıldı.
İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. Yılı Malatya’da düzenlenen etkinliklerle
kutlandı. Valilik tarafından ‘On Kıta Bir Vatan, İlelebet İstiklal’ temalı resim
sergisi ile başlayan programa katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin
Gürkan, il protokolüyle birlikte sergiyi gezdi. Başkan Gürkan, sergi sonrasında
Kongre ve Kültür Merkezi’nde Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize
edilen İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma programına
katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Başkan Gürkan,
İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy ile ilgili bir konuşma
yaptı.
“MİNNETTARLIK VE ŞÜKRAN HİSLERİYLE DOLU OLMAMIZ LAZIM”
Milli Marş için açılan yarışmada para ödülü olduğunu öğrendikten sonra İstiklal
Marşı şiirini yarışmadan çektiğini ve para teklifini Mehmet Akif Ersoy’un kabul
etmediğini söyleyen Başkan Gürkan, “İstiklal kelimesi önemli bir kelimedir.
İstiklal gelecektir, özgürlüktür, bağımsızlıktır. İstikballe İstiklal aynı kökenden
türemiş iki kelimedir. Büyük devletler kurmuş ve Osmanlı Devleti’nin Sevr ile
parçalanma amacıyla matuf olan o süreç içerisinde Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün 1919 yılında Samsun’a çıkışı, 1920’de TBMM’nin açılışı ve Milli
Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı. Milli Mücadele süreci içerisinde de Milli
Mücadele kahramanlarını galeyana getirmek, Anadolu’da Milli Mücadeleyi
örgütlemek için Anadolu’nun değişik vilayetlerine giderek Milli Mücadeleyi
örgütledi. Akif, Milli Kurtuluş Savaşımız başladıktan hemen sonra bugün
Hamamönü diye tabir ettiğimiz Taceddin Dergâhına yerleşti. İstiklal Marşı’mızın
ev sahipliğini yapan Taceddin Dergâhıdır. Bu vatan için, sıcak odalarda hesap
kesen, slogan atan anlayışıyla değil, minnettarlık ve şükran hisleriyle dopdolu
olmamız lazım. Ayağında çarığı, sırtında abası yok ve sırtındaki çocuğunun
battaniyesini de mermi topu ıslanmasın diye mermilerin üzerine asan Anadolu
Anaları var. Bu vatan böyle kurtuldu. Taceddin Dergâhına baktığınızda soğuk,

sobanın içerisindeki kömürlerle soğuk taş duvarlara İstiklal Marşı’nın dizelerinin
teker teker yazıldığını görürsünüz. Yani uyumadan, fedakârlık etmeden
muhteremliğe soyunmak mümkün değildir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı
Hamdullah Suphi’nin şiiri yazan ve kabul edilen şiire 500 lira para verileceğini
öğrenen Mehmet Akif Ersoy şiiri hemen yarışmadan çeker. Mehmet Akif Ersoy,
‘Bir Milletin İstiklal Marşı parayla yazılmaz’ der. 720 şairin 720 şiiri yarışmaya
katılır. Bu şiirlerden hiç biri kabul görmez. Süreç içerisinde Akif’in yanına gelinir
ve biz bu marşı sizden milletin adına, milletin istikbali ve istiklali adına istiyoruz
denilince Akif on kıtadan oluşan İstiklal Marşı’mızı veriyor. 1921’deki TBMM’de
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi tarafından meclisin huzurunda 3 kere
okunuyor ve ayakta alkışlanarak İstiklal Marşı’mız kabul ediliyor. Önümüzdeki
iki yıl içerisinde Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağız. Zulmü
alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Geçmişte atalarımız bu memleketi kurtarırken, canları pahasına bu memleketi
bizlere emanet ederken bizde bu memleketi gelecek kuşaklara emanet
ederken, İstikbalin aydınlık olduğu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi
muasır medeniyetin üzerine çıkarmak, çağdaş anlamda, modern anlamda,
demokrasi ve hukuk anlamında bütün dünyanın önünde giden bir ülke olarak
teslim etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Gerek Milli Kurtuluş Savaşımızda,
gerek bu vatan topraklarının birlik ve beraberliği için mücadele eden
şehitlerimizi rahmeti minnet ve şükranla yâd ediyorum. İstiklal Marşımızın
kabulünün 100. Yılını kutlarken ve mutluluğunu yaşarken Akif’in dediği gibi ‘
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın diyorum” diye konuştu.