Bu haftaki eserimiz, Merhum Cemil Meriç’in “Bu Ülke” adlı kitabı.
Fıtri yaratılışından gelen “asil mayasını,” ailesinden ve dininden alarak olgunlaştıran ve sağlamlaştıran hemen her insanın bu eseri okuduğuna ve okuması gerektiğine inanıyorum.
Cemil Meriç’in “Bu Ülke”sini şimdilerde yeniden bir daha okumalı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç kez okuduğunu; “iman, vatan, millet bayrak ve tarih şuurunu” birbirine ularken, “Bu Ülke”nin katkısının büyük olduğuna inanıyorum.
Yeni Türkiye’ye yelken açtığımız şu günlerde bu kitabın satırları arasında, “Yeni Türkiye’yi” ve sahiplerini bulacaksınız.
Cemil Meriç “Bu Ülke”yi yazdığında kendi fikrini şöyle beyan ediyor;
–“Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği.”
•
Şimdi de “Bu Ülke”nin özeti denilebilecek bazı satırları paylaşalım.
–“İnananlar kardeştir. Bu ülkenin bütün ırklarını tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuştur. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü en mukaddesi, ister siyah derili ister sarı…
İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk’ü Arap’ı, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç.”
Yine kitapta “Biz Ve Onlar” başlıklı, Avusturya’yı Avrupa politikasının başına geçirenMetternich’in bir mektubundan pasajlar vardır.
Avusturyalı devlet adamı Metternich’in mektubu bir hayli uzun, biz buraya kısa bir bölümünü alalım.
-“Avrupa medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza uymayan kanunları almayın, batı kanunların temeli Hıristiyanlıktır.
Türk kalınız. Tatbik edemeyeceğinizi kanunu çıkarmayın. Hak bellediğiniz yolda ilerleyin, batının sözlerine kulak asmayın, siz ilerlemeye bakın.
Adalet ve bilgiyi elden bırakmayın. Avrupa efkâr-ı umumiyesinin az çok değeri olan kısmını yanınızda bulacaksınız.
Kısaca biz Bab-ı âli’yi kendi idari tarzının tanzim ve ıslahı için giriştiği teşebbüslerden vazgeçirmek istemiyoruz. Ama Avrupa’yı örnek olarak almamalıdır kendine.
Avrupa’nın şartları başkadır, Türkiye’nin başka. Avrupa’nın temel kanunları Doğu’nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır.
İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat, Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler. Onlardan hayır gelmez sizlere.”
•
Cemil Meriç’in hayal ettiği bir ülke vardır ve şu mısralarla dile getirir.
“Düşüncenin her korkudan âzâd olduğu bir ülke,
Bir ülke ki insanları dimdik,
Dünya duvarlarla bölünmemiş,
Kelimeler gönlün derinliklerinden fışkırır,
Emek kemale uzatır kollarını,
Aklın ırmağı alışkanlıkların karanlık çölünde kuruyup gitmemiş,
Ne olurdu Tanrım! Benim yurdum da böyle bir ülke olsa!”
Cemil Meriç’in bu hülyasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 yıldır başında bulunduğu AK Partihükümetleri gerçekleştirmiş ve yüzyıllık bir parantezi kapatıp, “Yeni Türkiye” parantezi açmıştır.